Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular ki: “Bir kimse, anasına babasına itaatte, iyilikte bulunursa ne mutlu ona!.. Allâhü Teâlâ, onun ömrünü arttırır, (yani; onu, berekete, geniş maîşete nâil kılar).”
İnsan, anne-babasının kıymetini bilmeli, onlara hizmette kusur etmemeli, onların meşrû olan emirlerine riâyette bulunmalıdır ki mesut, müreffeh bir hayata nâil olabilsin.
Ebeveynine hürmet ve meşrû isteklerine itaat etmeyen bir kimse günahkârdır. Ahlâka, İslâm muâşeretine uymayan hâllerde bulunmuş olur. Zamanımızda ebeveynine karşı isyankâr olan kimseler çoktur. Bununla birlikte bu husûsta bir kısım ebeveynin de kusurları yok değildir. Evladına çocukluğundan itibaren güzel bir terbiye vermeyen, onu İslâmiyet dairesinde büyütmeyen, ona karşı güzel bir ahlâk numunesi olmayan anne-babalar, sonra onlardan güzel muamele görmedikleri zaman kendilerini kötülemelidirler.
Herkes kendi evladını güzelce terbiye etmeye çalışmalıdır. Denilmiştir ki: “Bir kimseyi anası babası terbiye etmezse zaman terbiye eder. Zaman da terbiye etmezse Cehennem pek güzel terbiye eder.” Bu bir hakikattir. Her Müslüman kendi evladına dînî, ahlâkî vazifelerini dâima telkin etmeli, onları ibadet ve tâate teşvikte bulunmalıdır.
Lokman aleyhisselâm, oğluna yaptığı vasiyetlerden birinde buyurmuştur ki: “Evladım! Horoz, senden daha akıllı, daha uyanık olmasın. O hayvancağız seher vakitlerinde uyanık bulunarak öter dururken sen gaflet uykusuna dalıp kalmayasın.”
“Horozlar seher zamanında, ‘Ey gafil insan!.. Artık uyan, kalk.’ diye nida ederler, lisân-ı hâl ile ikaza çalışırlar. Gaflete dalmış olanlar, bunu bilemezler. Bunu, kalbi uyanık olan, aklı başında bulunan zâtlar anlar ve kendisini gafletten uyandıracak bir ders alır.”
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Vallâhi sizden birinizin, (sâlihlerin ahlâkını öğretmek, Kur’ân-ı Kerîm’i okutmak, namaz kılmak, haramdan uzak durmak gibi dinin hükümlerini öğreterek) çocuğunu güzelce yetiştirmesi, onun için her gün yarım sâ‘ (bir fitre miktarı) sadaka vermesinden daha hayırlıdır.” Zira bir evladın bu şekilde edeplendirilmesi, sevabı hiç kesilmeyecek bir sadaka-i câriyedir.
Müfessir Nîsâbûrî (rah.) demiştir ki: “Bazı ebeveynler, çocuklarını başıboş serbest bir hâlde bırakırlar, edeplendirmez ve terbiye etmezler. Böyle yaparak evlatlarına merhamet ettiklerini zannederler. Hâlbuki bu, hakikatte, ömürlük bir azâptır. Bunun aksi, yani evladının zararlı şeylere el uzatmasına mâni olmak veya bir meslek sahibi olması için onu zorlamak veyahut güzel bir ahlâka sahip olması için edeplendirmek gibi hâller ise hem ebeveyn, hem de çocuk için bir rahmettir. Bakara Sûresi’nin 216. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Bazen bir şeyi kerih görürsünüz. Hâlbuki o şey, sizin için bir hayırdır. Ve bazen de bir şeyi seversiniz, hâlbuki o şey, sizin için bir şerdir.” buyurulmuştur.
Çocuk gelişimi yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynak: Fazilet Takvimi
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.