Ana içeriğe atla

Kayıtlar

kişisel gelişim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Mahremiyet ve Teşhir: Hayatımızdaki İnce Denge

 İnsan doğası gereği, izlenmekten ve gözetlenmekten hoşlanmaz. Yaptığı bazı eylemlerin gizli kalmasını, başka bir ifadeyle hayatında özel bir alanın bulunmasını arzular. Bu durum insanın yaratılışından kaynaklanan bir ihtiyaçtır. Ancak konu sanal dünyaya geldiğinde bu durum değişebilir. İnsanlar, burada gözetlenmeyi arzulayan bir tutum sergileyebilir. Günlük hayatta mahremiyetin zarar göreceğini düşündüğü için izlenmeye karşı çıkan bir birey, sanal ortamda bu konuyu o kadar önemsemeyebilir. Teşhir kelimesi “duyurmak, göstermek, açıklamak ve sergilemek” anlamlarını taşır. Ayrıca, herkesin görebileceği şekilde yayıp göstermek ya da sergilemek şeklinde de tanımlanabilir. Bu kelimenin kökeni “şöhret” kelimesine dayanır. Teşhir, şöhreti elde etme ve sürdürme noktasında önemli bir araç olarak kabul edilir. Şöhret hedeflendiğinde, teşhir bir şekilde devreye girer. Mahremiyet ise, kişinin gizli kalması istenen yönlerini ifade eder. “Başkalarından saklanan, görünmesi ya da duyulması istenme...

Zeka Testinin Faydaları,ilk zeka testleri,zeka Testinin endustrilesmesi

 Hayatımızın her alanında yaptığımız seçimlerde bir eleme yöntemi kullanırız. Mevcut iki veya daha fazla seçenek arasında karar vermek ya da bunları kıyaslamak için bir yöntem belirlemek gerekir. Bu karşılaştırmaları yaparken ya da çoklu faktörler arasında seçim yapmak gerektiğinde, gözlemlerimizin yeterince tarafsız olmadığını fark ettiğimiz zamanlardan itibaren test ve ölçüm kavramı ortaya çıkmıştır. Zekâ testleri de bireylerin yeteneklerini değerlendirip diğerleriyle kıyaslamak amacıyla geliştirilmiştir. 19. yüzyılın başlarına kadar yetenekleri belirlemek için uygulanan testler, amatör çalışmalara dayanıyordu ve bu çalışmaların kökeni Çin, Mısır ve Antik Yunan’a kadar uzanıyordu. Zekâ ile ilgili kıyaslama ve tespit çalışmaları tarihsel olarak ilk kez MÖ 2200'lerde Çinli hükümdarların hizmetçi seçimlerinde kullandığı bir tür yetenek sınavında görülmektedir. Benzer şekilde Mısır’da da yöneticilerin ve yardımcılarının seçimi için yetenek sınavlarının kullanıldığı bilinmektedir. İlk...

Sosyal Medyanın Dikkat Dağıtıcı Etkisi ve Odaklanma Becerinizi Geliştirme Yolları

 Bir işin ortasında, mesela bir toplantı devam ederken, video izlemek istiyor insanlar. Dikkat süresini 19 saniye olduğunu ispatlayan bir durum bu. Toplantıda olduğunuz için sesi açamıyor, yazılım bu durumu fark ediyor. metin altta yazı olarak görünüyor. Meşgul olduğunuz zamanda bile, videoya maruz kalmanızı kolaylaşıyor. Video içerik üretiminde öne çıkan uygulamalar, belki de kendilerini uykuyla ilişkilendiremedikleri için bu alanın dışında kalıyorlar. İstanbul'un yoğun trafiğinde bile, araç kullanırken video izleyen sürücülere rastlamak mümkün. Trafikte fırsat buldukça birkaç saniye izleyip yollarına devam ediyorlar. İnternetin olduğu her yerde izlenmeye çalışılan videoların farklı bir boyutu var. Özellikle bağlantısız, kesintisiz içerik anlayışı dikkat çekici. Günümüzde odaklanma süresi öyle azaldı ki, bir konuya sadece 19 saniye boyunca dikkat verebiliyoruz. Artık yarım saat boyunca tek bir konuya odaklanabilmek adeta bir başarı haline geldi. Uygulamalar, kullanıcıların ilgisi...

Yağmur Altında Bir Komşuluk Hikayesi

Geçtiğimiz gün küçük kızımla evden çıkıp dışarıya adım attık. Gökyüzü kapalıydı, ama yağmur yağar mı diye pek düşünmedim. Yolumuz kısa, okula gidecek ve geri dönecektik. Ancak hayat, küçük sürprizleriyle yine karşımızdaydı. Henüz okula varmadan, birdenbire başlayan yağmur bizi hazırlıksız yakaladı. Yanımda ne bir şemsiye vardı ne de arabamız. Tek başıma olsam belki koşarak sığınacak bir yer bulabilirdim ama küçük kızımla bu mümkün değildi. Koşar adım, ortanca kızımın okuluna sığındık. Islanmıştık, ama güvendeydik. Biraz dinlendikten sonra, okul çıkışında ortanca kızımı da aldım. Artık üç kişiydik ve dışarıdaki yağmur hız kesmeden devam ediyordu. Peki, eve nasıl dönecektik? Yağmurun altında yürümek küçük çocuklarla imkânsızdı. İşte tam o anda, içimi ısıtan bir iyilikle karşılaştım. Karşı komşumuz, çocuğunu almaya arabayla gelmişti. Bizi o halde görünce tereddüt etmeden yardım teklif etti. Yağmurun altında kalan biz üç kişiyi, gülümseyerek arabasına aldı ve evimize bıraktı. Bu olay bana ...

Kaç saat uyuyalım?

  Gece uykusunu iyi alan bir insan ertesi güne, dinlenmiş, daha zinde, mutlu ve sıkıntılardan arınmış olarak başlar. Temiz uyku daha mutlu ve sağlıklı bir günü getirir. Uyumak insanlar için neredeyse yemek içmek kadar enerji verici ve gerekli bir durumdur. Başta beyin olmak üzere, vücut sistemimiz uyku esnasında daha yavaş çalışarak dinlenir, organizmamız bir anlamda kendini bakıma alır. Uyku demek yenilenmek demek Uyku, tıbbi bir terim olarak; “Organizmanın çevreyle iletişiminin geri döndürülebilir şekilde geçici ve periyodik olarak kesilmesidir.” diye tarif edilir. Günlük işlerden yorulan bedenimiz uyku ile gündelik hayata ara vererek; biyolojik ve kimyasal işlemleri sayesinde vücut yapısına zihinsel ve fiziksel güç kazandıran bir restorasyon döngüsüdür. Dinimize göre ise; küçük ölüm olarak tanımlanmaktadır. Kuran-ı Kerim’ de gece, uyku ve gündüz için; “ Sizin için geceyi örtü yapıp, uykuyu istirahat kılıp, gündüzü de çalışma zamanı yaptık.” diye buyrulmaktadır. Uyku hafif ölüm, ...

Toprak Giderse Vatan, Zihin Giderse Gelecek Kaybolur

  Çanakkale… Bugüne kadar çokça yazıldı, anlatıldı. Haliyle zihinlerde fazlaca yer edinmiş olabilir. Fakat ne kadar anlatılsa, anlata anlata dil yorulsa da az geliyor. Fedakârlık kelimesinin tam olarak manasını bulduğu bu topraklarda Çanakkale, bir fazla anlatılsa, daima bir eksik kalıyor. Anlatacağımız mevzu, gelecekle alakalı. Konumuz, cephede mücadeleye koşan gençler. Zira Çanakkale, Anadolu’nun geleceği demekti. Gençler de o geleceğin teminatıydılar. Osmanlı Devleti’nin, İslam’ın nuruyla yükselmeye başladığı günlerden itibaren Batı, sürekli Müslüman fütuhatını hissediyordu. Ticaret yolları, Osmanlı’nın elindeydi. Ta ki coğrafî keşiflerle beraber yeni, deniz aşırı ticaret yollarının keşfedilmesine kadar, bu böylece devam etti. Sömürgelerinden aldığı kaynaklarla zenginleşen Batı’nın özgüveni, yerine gelmiş gibiydi. Bundan sonra hedef, Osmanlı toprakları, İslam beldeleri olacaktı. Siyasî ve askerî her türlü mücadeleye hazırdı Osmanlı. Gerekeni yapmaktan hiçbir zaman çekinmeyen hal...

Y Kuşağı Kimdir? Özellikleri ve Onlarla Etkili İletişim Yolları

 Y Kuşağını Anlamak: Nereden Başlamalıyız? Bu yazıda Y Kuşağını daha iyi anlamak için onların genel özelliklerini ele alacağız. Bu bilgiler ışığında, bir Y Kuşağı bireyiyle daha sağlıklı bir iletişim kurabileceğinizi umuyorum. Körfez Savaşları, anne-babanın uzun iş saatleriyle birlikte her ikisinin de çalışması, “hemen şimdi” anlayışı, internet, iPod, PlayStation ve cep telefonu, bu kuşağın büyüdüğü dönemin anahtar kavramları olarak öne çıkıyor. Y Kuşağı Çocukları Nasıl Yetişti? Teknolojiye mesafeli, kanaatkâr ve otoriteye saygılı bir kuşağın çocukları olan Y Kuşağı, “Ben çektiğim sıkıntıyı çocuğum çekmesin” anlayışıyla yetiştirildi. Anne-babalarının bu hassasiyetiyle birçok imkân sunulmuş, çoğu zaman her istekleri yerine getirilmiştir. Y Kuşağının Karakteristik Özellikleri Y Kuşağı, önceki nesillere göre daha bireyci ve özgüveni yüksek bireylerden oluşur. Özerklik, hayatlarında önemli bir yer tutar ve hayallerinin peşinden gitmekten çekinmezler. Girişimcilik konusunda cesur olmala...

Temizlik ve Hijyenin Sağlık Üzerindeki Şaşırtıcı Faydaları

 İnsan olarak pek çok şeye ihtiyacımız var; fiziksel, zihinsel ve ruhsal ihtiyaçlar. Bu ihtiyaçlarımız karşılanmadığında, türüne göre fiziksel veya psikolojik olarak etkileniyoruz. Gün içinde tamamlanması gereken işlerin yanı sıra ev işleri de angarya gibi görünebilir, ancak temiz ve düzenli bir alanın sağlığımıza birçok faydası vardır. Annemin, kendi annesinden öğrendiği eski bir sözü sıkça duyarım: “Yavrum, evini temiz tut ki misafirin geldiğinde mahcup olmayasın; kendini temiz tut ki, ölüm geldiğinde yüzün kara olmasın. Stresi Azaltır Temizlik, stresi azaltmaya yardımcı olur. Düzenli bir ortamda bulunmak, kişinin endişe seviyelerini düşürür. Araştırmalar, dağınık ortamlarda yaşayan bireylerin vücutlarındaki kortizol seviyelerinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Kortizol, vücudumuzda stres ve kaygıya yol açan bir hormondur. Dağınıklığın yüksek kortizol seviyeleriyle ilişkilendirilmesinin nedeni, beynimizin görüş alanındaki her şeyi işlemek zorunda kalmasıdır. Bu durum, günlü...

Azmin Gücü: Başarıya Giden Yol

Azmin Gücü: Başarıya Giden Yol Genç bir girişimci olan Eren, hayatı boyunca hep büyük hayaller kurmuştu. Bir gün kendi işini kurmak için bir adım atmaya karar verdi. Bu yolculuk boyunca karşılaştığı zorluklar ona her zaman vazgeçmenin en kolay seçenek olduğunu düşündürdü, fakat her seferinde içindeki azimle " Vazgeçme, çabalamaya devam et." diyerek yoluna devam etti. İlk başlarda işler beklendiği gibi gitmedi. Bazı projeleri başarısız oldu, ama Eren pes etmek yerine çevresinden geri bildirim istemeyi öğrendi. Girişimci arkadaşlarına ve mentörlerine danışarak yaptığı hataları anlamaya çalıştı . Her geri bildirim, ona daha yaratıcı olmayı öğretti. Yaratıcılık kaslarını geliştirdikçe projelerinde fark yaratmaya başladı. Açık fikirli olmanın ne kadar önemli olduğunu fark etti. Her yeni fikre ve değişikliğe açık olduğu için, Eren’in bakış açısı genişledi ve bu da onu diğer girişimcilerden ayıran en önemli özelliklerden biri oldu . Ancak en büyük dersini, verdiği sözleri tutarak...

Başarıya Giden Yol: Küçük Adımlarla Büyük Hayaller

Hedefe ulaştıracak 9 formul Başarıya Giden Yol: Küçük Adımlarla Büyük Hayaller  Bir zamanlar küçük bir kasabada, Asya adında bir kız yaşardı. Asya, her zaman büyük hayaller kuran ama nereden başlayacağını bilemeyen biriydi. Bir gün, kasabanın bilge yaşlısı ona önemli bir ders vermeye karar verdi.    Yaşlı adam, Asya’ya sordu: "Hayatta ne başarmak istiyorsun?"    Asya biraz düşündü ve "Bir gün kendi işimi kurmak istiyorum," dedi. "Ama nasıl yapacağımı bilmiyorum."     Bilge yaşlı adam gülümsedi ve ona bir defter uzattı. "Öyleyse, ilk adımını atmış oluyorsun. İlk olarak hedeflerini yaz . Ne yapmak istediğini yazıya döktüğünde, onları daha gerçekçi hale getirirsin."   Asya deftere büyük bir başlık attı: "Kendi İşimi Kurmak." Ancak bir sorun vardı. Bu hedef hala çok uzaktı ve nasıl başaracağını düşünmek ona korkutucu geliyordu. Yaşlı adam ona tekrar rehberlik etti: "Hedeflerini yazdıktan sonra, gözünde canlandır . Bu hedefe ulaştığında...

Huzur Nerde Bulunur?

Huzur bulmak HUZUR BULDUGUNUZ YER,TATİLDE,BASKA YERDE,BASKA BİRİYLE   Bu sözün önemi, sürekli başka bir yerde olmayı dilemekten vazgeçmenizi öğretebilmesinde yatıyor. Başka bir yerde; tatilde, başka yerde,başka biriyle ,farklı bir işte, yeni bir evde, bambaşka şartlarda olduğumuzda çok daha mutlu olacağımıza inanma eğilimi gösteririz.Alakası yoktur! Doğrusu yıkıcı zihinsel alışkanlıklarınız varsa ;örneğin kolaylıkla sinirlenip rahatsız oluyorsanız ,çoğunlukla kızgın ve öfkeli hissediyorsanız ya da sürekli bir şeylerin farklı olmasını diliyorsanız, bu birbirinin tıpatıp benzeri eğilimler nereye giderseniz gidin ,peşinizden gelecektir. Bunun tersi de geçerlidir. Genelde nadiren sinirlenip rahatsız olan mutlu biriyseniz ,çok az olumsuz etkiyle bir yerden bir yere hatta bir kişiden diğerine geçebilirsiniz. Biri bir keresinde "Kaliforniya'da insanlar nasıl?"diye sormuştu. Ben de bu soruya "sizin orada nasıllar "diye karşılık verdim. "Bencil ve açgözlü...

Ufak Dertlerimize Derman Olacak Kitap

       Bu yazıyı çok sevdiğim bı kitaptan alıyorum.Kitabin ismi ufak şeyleri dert etmeyin hepsi de ufak şeylerdir .Bu kitap Amerika'da ilk defa bir kitap bir yılda 5.7 milyon satmış.    Ne zaman öleceksiniz? Elli yıl sonra mı, yirmi mi, on mu,bugün mü? Son kez kontrole gittiğinde kimse bana bir şey söylemedi. Haberleri dinlerken hep merak ederim... O gün işinden evine giderken yolda trafik kazasında ölen kimse, ailesine onları ne kadar çok sevdiğini söylemiş miydi? İyi bir yaşam sürmüş müydü? Doyasıya sevmiş miydi veya sevilmiş miydi? Sanırım, kesin olan tek şey, o kimsenin yapılacak işler listesinin hala dolu oluşudur.     İşin doğrusu, daha ne kadar ömrümüz olduğu hakkında hiç birimizin en küçük bir fikri bile yoktur. Ama ne yazık ki, sanki sonsuza dek yaşayacakmış gibi davranırız. Yapmaya derin bir istek duyduğumuz şeyleri erteler dururuz... Sevdiğimiz insanlara onlara ne çok değer verdiğimizi söylemek, iyi bir dostun ziyaretine gitmek, g...

Kendinize inanın /Sevdiğiniz işi yaptığınızda gelen başarı

Bakü'de endüstri mühendisliği 1. sınıftayken eğer orada kalırsam hayallerimi gerçekleştiremeyeceğimi anladım. Ve üniversiteyi bırakıp tekrar sınava girerek Türkiye'ye gelmeye karar verdim.     Liseden sevdiğin bir hocam vardı, halen çok severim. Onu hep gıpta eder, onun büyük görür ve onu kendime örnek alırdım. Türkiye konusunu konuşmak için hocamın yanına gittim. Giderken de sürekli 2020'de, 2030'da, 2040'da neler başarmış olacağımı hayal ediyordum. Neyse gittim hocaya...   -Hocam! Ben üniversiteyi bırakmak istiyorum! -Niye? -Hocam, eğer Azerbaycan'da kalırsam hayallerimin gerçekleştiremeyeceğimi anladım. Bu yüzden tekrar sınava girip Türkiye'ye gitmeyi düşünüyorum! - Hayallerini abartıyorsun! -hocam abarttın falan yok. Bunlar benim hayallerim. Gerçekleştirmek zorundayım. -Rasim aynı üniversitede 6 arkadaşsınız 3 bilgisayar mühendisi 2 işletme ve sen endüstri mühendisi. Sen zengin çocuğu değilsin. Büyük işler başarmak mümkün değil. Üniversiteyi ...

Kaptan ve Deniz Feneri Hikayesi/Bağışlamak

KAPTAN VE DENİZ FENERİ HİKAYESİ Çoğu kez biz de bu denizci kaptanı gibiyiz; dik başlı ve inatçı olabiliyoruz. Değişmemek için her türlü sebep bulabiliyoruz."Beni çok fazla üzdüler. Bana karşı çok fazla hata yaptılar. Bağışlamayacağım!"NEDEN AFFEDEYİM deriz.Hikayemizde sebebi; Karanlık bir gecede yolculuk yapan bir geminin kaptanı hikayesi bu... Kaptan birden bire tam önünde parlak bir ışık fark eder ve geminin kendi gemisi ile aynı rotada olduğunu görür. Telsize yönelir ve gelen aracın rotasında 10 derecelik doğuya bir kayma isteyerek acil bir mesaj yollar.    Birkaç dakika sonra, geri bir mesaj gelir. Mesaj "yapamayız, odanızı 10 derece batıya değiştirin" der.     Kaptan sinirlenir. Üstü kapalı bir mesaj daha yollar."Ben denizci bir kaptanım . Rotayı değiştirmenizi istiyorum." Birkaç dakika sonra cevap gelir,"Ben 2.sınıf bir denizciyim. Yapamam. Rotanızı değiştirin."     Kaptan şimdi daha fazla hiddetlenir. Son bir mesaj yollar....

Hayatta kalmak için psikolojinin etkisi nedir?

  Hayaliniz ve hedefiniz dokunuzun ve hücrelerinizin bir parçası haline geldiğinde, karşınıza çıkan hiçbir şey sizi durduramayacak.  HAYATTA KALMAK İÇİN PSİKOLOJİNİN ETKİSİ  Steven Callahan 1982 senesinde tek başına yelkenli ile Atlantik'i geçmeye çalışırken kaza geçirdi ve teknesi bakmaya başladı. Bir cankurtaran botuna sığınmayı başardı. Ama ne bulduğun yer gemilerin rotasının üzerindeydi, ne de botunun kontrolünü elinde tutabiliyordu. Üstelik erzakı çok azalmıştı. Hayatta kalmak için görünürde çok az şansı vardı.     Ama kazadan tam 76 gün sonra botunun üzerinde buldukları Callahan hala yaşıyordu. Yola koyulduğu zamankinden çok daha zayıf ve güçsüz bir halde olsa da hayattaydı.      Nasıl hayatta kaldığının hikayesi büyüleyiciydi. Nasıl balık tutmayı başardığı, güneşe karşı cildini nasıl koruduğu konusundaki deneyimleri çok ilginçti.Callahan hayatta kalmak için deniz suyunu bile buharlaştırmayı başarmıştı.      ...

Azmin elinden hiç bir şey kurtulamaz./Kurt ve köpeğin hikayesi

AZMİN ELİNDEN HİC BİR SEY KURTULAMAZ  Çelimsiz ve aç bir kurt, soğuk bir günün sabahı köyün yakınlarında dolaşırken, besili ve karnını iyice doymuş bir köpekle karşılaştı. "Söylesene dostum" dedi kurt,"nasıl böyle tombul olabiliyorsun?" "İnsanlar beni besliyorlar."diye cevap verdi köpek. "Hepsi bu kadar mı?" diye alaylı bir ifade ile sordu kurt. "İşin çok zor olmalı öyleyse." "Hayır."dedi köpek."Yaptığım tek şey, geceleri bahçeyi beklemek." "Bunun için mi sana yemek veriyorlar?" dedi kurt.  "Eğer hepsi buysa ben de sana yoldaş olurum. Sen dışarıda yiyecek bulmana ne demek olduğunu bilemezsin." "Sahibim şüphesiz seni de besler."dedi köpek.  Kurt, köpeğin halini imrendi ve beraberce köpeğin bekçilik yaptığı yere doğru gittiler. Bahçeye girer girmez kurt, köpeğin boynundaki bir ize dikkat kesildi. "Baksana dostum, boynundaki tüylere ne oldu?" "Zincir tüylerimi döktü....

Bir şeyi istemek/Çaresizseniz,çare sizsiniz

ÇARESİZSENİZ, ÇARE SİZSİNİZ.BİR SEYİ YETERİNCE İSTEMEK Bir kurbağa yaralanmış ve toprak yoldaki ufak bir çukurun içinde kalmıştır. Bütün gayretine rağmen dışarı çıkamaz. Diğer kurbağalar da arkadaşlarını dışarı çıkartamazlar. İhtiyaçlarını karşılamak için su ve yiyecek getirirler. Birdenbire bir ses duyulur ve yolda bir kamyon belirir. Kamyon kurbağanın olduğu çukura doğru ilerlemektedir. Kurbağalar etrafta çığlıklar atarak telaşla ve çaresizlikle zıplar durur. Kamyon tam çukurun içinden geçmek üzereyken, yaralı kurbağa zıplar ve çukurdan çıkmayı başarır. Arkadaşları şaşkınlıkla sorar"hani çukurdan çıkamıyordun". Yaralı kurbağa ise "çıkmak zorundaydım, başka çarem yoktu" der.   Çaresizlik bir sıçrama tahtasıdır. Köşeye sıkıştığımızda başka çaremiz kalmadığında bir anda çözümler üretmeye başlarız. Bir şeyin yeterince istiyorsanız, bir yolunu bulursunuz. Güçlü arzularınız varsa, hiçbir problem sizi durduracak kadar büyük olamaz. Sevdiğiniz işle gelen bir b...

Sizin yeteneğiniz nedir?Yahya Kemal Beyatlınin yaşamından bı hikaye

SİZİN YETENEGİNİZ NEDİR? Bir gün geç bir delikanlı Yahya Kemal Beyatlı'ya gelerek; " üstad ben ya ressam ya da şair olacağım. Henüz bir karar veremedim .Kararım da bana yardımcı olur musun?"der . Yahya Kemal Beyatlı, delikanlıya ; Resimlerin ve şiirlerin yanında mı?diye sorar. Delikanlı;" şiirlerim yanımda". der ve Beyatlı'ya gösterir. Yahya Kemal şiirleri okuduktan sonra, delikanlıya şöyle der:" sen ressam ol evladım."  Delikanlı şaşırır ve"Ama daha resimlerimi görmediniz ki?" der Yahya Kemal Beyatlı cevap verir  "Ama şiirlerini gördüm." Bir adamın ne kadar büyük olduğunu, hayallerinin büyüklüğüne bakarak anlayabilirsiniz. Hepimizin hayalleri var. Hepimiz hayattan bir şeyler istiyoruz, önemli başarılar elde etmek ve saygınlık kazanmak istiyoruz. Hiç kimse kendini gösteremediği, kendini yaşayamadı, mücadeleden yorgun düştüğü, çıkmazlar arasında geçen bir yaşam hayal etmez. Herkes hayatıyla farklı bir şeyler yapmayı h...

Sabah Herkes Evden Çıkmadan Evi İstediğiniz Gibi Temizleyemiyorsanız

Hayat acil bir durum değildir fakat biz her şey acil olması gerekiyor gibi düşünürüz. "Bazı açılardan bu strateji,bizim blogumuzun da ana maddesi diyebiliriz.Cogu insan aksine inansa da aslında hayat gerçekten acil bir durum değildir. Yillar için de hayatın acil bir durum olduğuna inandıklari için hem ailelerini hem de düşlerini ihmal eden yüzlerce danışanim oldu. Nevrotik davranışlarin, haftada seksen saat çalışmazlarsa hiçbir işi bitiremeyecekleri inancıyla savunuyorlardi. Bazen onlara öldüklerinde gelen kutularının boş olmayacağını hatırlatırım!!.Üç çocuk annesi bir ev hanımı olan bir danışanım geçenlerde "sabah herkes evden çıkmadan evi istediğim gibi temizleyemiyorum,"demişti.Mukemmel  olamadığı için o kadar üzülüyordu ki doktoru ona bir anksiyete ilaci yazmıştı.Butun bulaşıklar yıkanıp,bütün havlular katlanana kadar başına silah dayanmış gibi davranıyordu.ve (hissediyordu) Burada da dile getirilmeyen varsayım,hayatın acil bir durum olduğuydu! Gerçekte y...

Hayalimiz,Hedeflerimiz, önümüzde ki fırsatlar

HAYALİMİZ,HEDEFLERİMİZ, ÖNÜMÜZDEKİ FIRSATLAR Bir adam halinden yakınır dururmus: "Çalışıyorum, didiniyorum sonunda ancak gecinebiliyorum.Ustelik tek başınayim, kimsem yok." Böyle mutsuz bir şekilde sIzlanip dururken. Bir karar vermiş: Yollara düşüp bir melek bulacak, halini anlatıp  ondan bu haksızlığı düzeltmesini isteyecekmiş. Yola koyulmuş. Dağda giderken bir kurtla karsilasmiş. Ayakta zor durabilen, bir deri bir kemik kalmış kurt,adama yaklaşmiş, nereye gittiğini sormuş. Adam derdini anlatmış, "Bir melek ariyorum. Onu bulup bana yapilan haksızliği düzeltmesini isteyeceğim." Bunun üzerine kurt, "Bana da bir iyilik yapar mısın?" demiş, "Ben de gece gündüz dolaşıyorum, bir lokma yemek zor buluyorum. O meleğe benden söz et söZ et, böyle aclıktan ölen kurt da olurmuymuş diye sor." Adam tekrar yola koyulmuş. Çok geçmeden karsisina güzel bir kiz çıkmiş. KIz da ona nereye gittiğini sormuş. Hikâyesini dinledikten sonra adamın ellerine sarılmış: "...