Ana içeriğe atla

Kayıtlar

çocuk gelişimi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Zorbalığın Üstesinden Gelen Dostluk Hikayesi – Empati ve Cesaretin Gücü

Zorbalığın Gölgelerini Aydınlatan Dostluk: Çocuklara Dayanışma ve Empati Eğitimi Okullarda zorbalık hâlâ birçok çocuğun hayatını etkileyen önemli bir sorun olmaya devam ediyor. 2025 yılı verilerine göre öğrencilerin yaklaşık %40’ı, okul yaşamında en az bir kez zorbalığa maruz kalıyor. Peki çocuklarımıza bu konuda nasıl destek olabiliriz? Cevap, dostluğun ve empati eğitiminin gücünde saklı. 💛 --- 🌧️ Zorbalığın Çocuk Üzerindeki Etkileri Zorbalık, çocuklarda özgüven kaybına, içe kapanmaya ve bazen okuldan soğumaya yol açabilir. Bu süreçte en etkili koruma kalkanı, çocuğun sağlıklı bir dostluk ağına sahip olmasıdır. Gerçek dostluk, çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar. zorbalığın Gölgesindeki Dostluk Bir zamanlar küçük bir kasabada, aynı sınıfta okuyan üç yakın arkadaş vardı: Hülya, Seda ve Büşra. Her gün birlikte okula giderler, ders aralarında neşeyle sohbet ederlerdi. Ancak, bir gün sınıflarına yeni bir öğrenci katıldı. Adı Sarp’tı ve kasabanın en güçlü çocuklarından biriydi. S...

Çocuklara Zaman Yönetimini Öğretmenin Püf Noktaları

  Çocuklara Zaman Yönetimini Öğretmenin Püf Noktaları Çocuklar bebeklikten itibaren zamanlarının büyük kısmını aileleriyle geçirir. Zaman kavramını ve bu zamanı nasıl değerlendireceklerini de en çok ailelerinden ve eğitim süreçlerinden öğrenirler. Araştırmalar, çocuğun karakterinin %90’ının 7 yaşına kadar şekillendiğini gösteriyor. Bu nedenle özellikle 7 yaşına kadar alacakları zaman yönetimi eğitimi, ileride anın kıymetini bilen ve zamanı verimli kullanan bireyler olmalarına yardımcı olacaktır. Zaman Algısının Temelleri: 3-4 Yaş ve Sonrası Çocuklarda zaman kavramı genelde 3-4 yaş civarında gelişmeye başlar. Ancak bu eğitimi başlatmak için belli bir yaş sınırı yoktur. Doğumdan itibaren düzenli bir rutinin oluşturulması ve günlük konuşmalarda zamanla ilgili ifadelerin kullanılması, çocukların zaman algısının temellerini atar. Örneğin; “Sabah kalktık, kahvaltı yaptık, biraz sonra oyun oynayacağız” gibi cümlelerle zaman mefhumunu anlamalarına destek olunabilir. Zaman Algısına Hazır...

Annelik

Sabahın ilk ışıklarıyla, Elif Hanım'ın evinde hafif bir telaş başlar. 8 yaşındaki Ayşe, annesine sarılıp "Kalkmaaa!" derken, 5 yaşındaki Kerem, sabah enerjisiyle kanepeden kanepeye zıplamaktadır. 2 yaşındaki minik Zeynep ise gülücükler saçarak yatağında annesini bekler. Elif Hanım mutfağa koşup herkesin sevdiği bir kahvaltıyı hazırlamaya çalışırken bir yandan "Ayşe, pijamanı değiştir!" diye seslenir, bir yandan da Kerem'in ellerindeki kalemle duvarlara sanat yapmasını engellemeye çalışır. Kahvaltıdan sonra sıra oyun vaktine gelir. Çocuklar yere yayılan renkli oyuncakların arasında hayal dünyalarına dalarken, Elif Hanım bu fırsatı değerlendirip hızlıca evi toplar. Ama tabii ki huzur uzun sürmez. "Anne! Kerem benim oyuncağımı aldı!" sesleri yükselir. Bir yandan sorunu çözmeye çalışırken, bir yandan da Zeynep’i oyuncak kutusundan çıkarmak zorunda kalır. Günün en huzurlu anı, öğleden sonra herkesin bir masal kitabının başına toplandığı zamandır. Elif H...

İnatlasmayan çocuk yetiştirmek için ebeveyn tutumları nasıl olmalı/inatlasmanin sebepleri nelerdir?

  İnatçı olmayan çocuklar yetiştirmek isteyen ebeveynler, bu tür değerlere öncelik verirler. Çocuk doğduktan sonra, ilk günler ve hatta ilk aylar, tamamen sevgi dolu geçer. Ancak küçük bebek, kendini keşfetmeye başladığında durum biraz karmaşık hale gelir. Çocuklarda inatlaşma genellikle 2 yaş civarında ortaya çıkar. Bu yaş, çocuğun bağımsızlaşmaya ve birey olduğunu fark etmeye başladığı bir dönemdir. Hem kendisini hem de çevresini keşfetmeye çalışır. Bu dönemde konuşmaya başlasa da istek ve düşüncelerini tam olarak ifade edemez. Bu nedenle çoğu zaman ebeveynleri tarafından anlaşılamaz. Genellikle kısa cümleler kurar, ancak ebeveynlerinden uzun açıklamalar dinler. Fakat gelişim aşamasında olduğu için uzun cümleleri anlaması veya takip etmesi zor olur. Çocuğun duygu ve düşüncelerini tam olarak ifade edebilmesi, belirli bir zaman gerektirir. İnatçılığın temel sebeplerinden biri, çocuğun birey olarak varlığını hissetmeye başlaması ve çevresine bu varlığı hissettirme çabasıdır. 2 yaşın...

Öfkeyi anlamak, Çocuklarda öfkenin sebebi

 Öfkenin sebebini anlamak, onu kontrol etmeniz için neler yapabileceğiniz hakkında fikir sahibi olmanızı sağlar. Anne, baba ve iki kardeşin olduğu bir aile, markette alışveriş yapmaktadır. Çocuklardan büyüğü, reyondan aldığı oyuncağın kendisinin olması için sabırsızlanmaktadır. Anne ise oyuncağı şu anda alamayacaklarını, götürüp yerine koyması gerektiğini söyler. Çocuk, bir anda hırçınlaşır, öfkeyle ağlamaya başlar. Bir yandan da “Ne olur alalım!” diye sesini yükselterek bağırmaktadır. Birkaç defa daha tekrar etse de anneden aynı cevabı alır. “Hayır, şu anda oyuncak alamayız.” Çocuk bir anda öfkelendiği gibi bir anda da sakinleşir. Bu ani duygu değişimi karşısında anne de baba da şaşkınlığa uğrarlar. Aynı günün akşamında yine aynı çocuk, küçük kardeşinin elindeki arabayı çekmesiyle bir anda hırçınlaşır. Arabanın elinden alınması karşısında öfkelenmiştir. Öfkeyle kardeşini ittirir. Bir yandan da bağırmaya başlar. Anne, kardeşinin küçük olduğunu söyleyerek, çocuğunun sakin olmasını i...

Çocuklarda Paylaşma Becerisi: Benmerkezcilikten Sosyalliğe Geçiş"

  Çocuklar, iki yaşından üç dört yaşlarına kadar güçlü bir benmerkezci (egoist) tutum sergilerler. Onlara göre dünya yalnızca kendi etraflarında döner. Oyuncakları, anne-babası, evi, odası... Hepsi onların zannettikleridir. Bu dönemde hiçbir şeyi paylaşmak istemezler .    Paylaşmak, insanın doğasında olan bir özelliktir. Genetik faktörler bu özelliği desteklerken, paylaşımcılık aynı zamanda öğrenilebilen bir davranıştır. Bu yeteneği doğal olarak geliştiremeyen kişiler de endişelenmemelidir çünkü paylaşma, özellikle çocukluk döneminde öğrenilen bir beceridir. Genellikle anne-babalar, bu yeteneği çocuklarına kazandırırlar. Aileler, çocuklarının paylaşımcı, aktif ve kendini rahatça ifade edebilen bireyler olmasını isterler. Bu süreçte, çocuğun yaşına bağlı olarak farklı davranışlar gösterebileceğini unutmamaları önemlidir. Farklı yaş dönemlerinde beklenmeyen tutumlar görülebilir. Ancak, bu davranışların geçici olabileceğini kabul etmek ve ona göre yaklaşmak daha sağlıklı son...

Koşullu sevgi nedir?

  Anne babalar için çocukları hayatlarındaki en değerli varlıklardır; ancak çocuklara yönelik yaklaşımlarda bazen çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. Bu sorunlardan biri, çocukların istenmeyen davranışlarına karşı sevgiyi bir araç olarak kullanmaktır. Ebeveynlerin her durumda çocuklarının yanında olmaları ve onları desteklemeleri çok önemlidir. Ancak bazı sorunlar karşısında otorite sağlamakta zorlanan ebeveynler, çocuklarına koşullar sunmayı tercih edebilirler. Bu koşullar, kısa vadeli çözümler sunsa da, zamanla çocuk ve ebeveyn arasındaki güven ilişkisini zedeleyebilir. Örneğin, "Bunu yapmazsan seni sevmem" gibi tehditler , çocukta güven eksikliğine ve anne babayı kaybetme korkusuna yol açabilir. Çocuğun dünyasında en önemli kişiler anne babası ve yakın çevresidir. Bu ilişkiler, çocuğun dünyaya bakışını ve hayattaki diğer ilişkilerini nasıl kuracağını şekillendirir. Çocuğunuza belirli sınırlar koymak elbette hayatı anlaması için önemlidir, ancak bu sınırlar sevgi ve güven t...

Yaşına uygun oyuncak seçimimiz nasıl olmalı

 Çocuklarınızın fiziksel ve bilişsel gelişimi açısından yaşa uygun oyuncak seçimi oldukça önemlidir. Hem eğlenceli vakit geçirmelerini sağlamak hem de öğrenmelerine katkıda bulunacak oyuncaklar, problem çözme becerilerini geliştirerek özgüven kazanmalarına da yardımcı olur. Çocukların yaşına uygun oyuncaklar, hem gelişimlerini destekler hem de ilgi alanlarına hitap eder. İşte yaş gruplarına göre oyuncak türleri: 0-6 Ay: Yumuşak Oyuncaklar: Dokunsal hisleri geliştiren peluş oyuncaklar. Hışırtılı ve Sesli Oyuncaklar: Ses çıkaran oyuncaklar, işitsel algıyı destekler. Diş Kaşıyıcıları: Diş çıkarma dönemine uygun oyuncaklar. Hareketli ve Renkli Dönenceler: Görsel uyarıcılar sunar. 6-12 Ay: Renkli Bloklar: İnce motor becerileri geliştiren bloklar. Basit Aktivite Merkezleri: Düğme, çark gibi basit hareketlerle çalışan oyuncaklar. Emekleme Oyuncakları: Yerde yuvarlanan veya hareket eden oyuncaklar, emeklemeyi teşvik eder. 1-2 Yaş: Yürüteçler ve Çekmeli İtme Oyuncakları: Yürüme becerilerini...

Yaşlara göre oyunun etkisi

  Oyun, çocuğun gelişiminde çok önemli bir yere sahiptir ve farklı yaş gruplarında farklı oyun biçimleri ortaya çıkar . Çocuk, keşfetme ve faaliyetlerde bulunma ihtiyacı nedeniyle oyun oynamaya başlar. Bu süreçte, çocuğun deneme yapabileceği uygun ortamın ve merak uyandıran oyuncakların sağlanması büyük önem taşır. Oyuncakların çocuğun kas gelişimine katkıda bulunması, girişimcilik yeteneğini geliştirmesi ve hayal gücünü artırması gerekir. En önemlisi, çocuğun problem çözme becerilerini teşvik etmesi gerekir. 1-2 yaş arası çocuklar: Bu dönemde çocuklar genellikle tek başlarına oyun oynarlar ve diğer çocukları izlemekten hoşlanırlar. Tek başına etkinlik dönemi olarak adlandırılan bu yaş grubundaki çocuklar, çevrelerindeki oyun malzemeleriyle yalnız başına oynamayı tercih ederler. 2-3 yaş arası çocuklar : Bu yaş grubundaki çocuklar yan yana oynarlar, ancak kendi oyuncakları ile bağımsız şekilde vakit geçirirler. "Paralel oyun" olarak adlandırılan bu dönemde çocuklar birbirleriy...

Çocuklar Neden Yalan Söyler?

 Çocuklar neden yalan söyler? Bir çocuğun yalan söylediğini fark eden annenin ilk tepkisi genellikle kızmak ve uyarmaktır. Bu uyarı genelde sert, keskin ve yüksek ses tonuyla yapılır. Ancak, yalan ne kadar olumsuz bir davranış olsa da, çocuğun gelişim süreci dikkate alınmalıdır. Yaklaşık yedi yaşına kadar yalan söyleme durumu normal karşılanmalı, panik yapılmadan, tedbir alınarak hoşgörüyle yaklaşılmalıdır. Bu dönemde çocuklar henüz gerçeklik hissini tam olarak kazanmadıkları için yalan söylemeleri doğal bir süreçtir. Sizinde aklınıza yalan denilince Pinokyo hikayesi mi geliyor.Veya Yalan Söyleyen Çoban hikâyesi.Baska zaman bu hikayelerede blogumda yer veririm ama şuan konumuz çocuklar  yalan söyler mi?Yalan söylerse ne yapmalıyız. Gerçeklik algısı, çocuklarda zamanla gelişir. 4-7 yaş arası dönemde çocuklar doğru-yanlış, canlı-cansız gibi kavramları tam olarak ayırt edemezler. Bu yüzden, hayal ile gerçeği karıştırabilir ve olmayan olayları olmuş gibi anlatabilirler. Bu dönemd...

ANNE SEVGİSİNİN ÖNEMİ

 Bir çocuğun hayatında annenin önemini, Psikolojik Danışman Mehmet Emin Bakırdemir ile ele aldık. S. Çocuk için Anne neyi ifade eder?  C. Anne , çocuğu dünyaya getiren ve onun gelişiminde en önemli rolü oynayan kişidir. Çocuğun genetik özelliklerini anne ve babadan alsa da, annenin etkisi baba ve çevre faktörlerine kıyasla daha fazladır. Annenin yediği yiyecekler, içtiği içecekler, soluduğu hava ve ruhsal durumu hamilelik sırasında bebeğe yansır. Bu dönemde bebek, annenin bir parçası gibidir. Hatta hamilelikte anne yeterli kalsiyum almazsa, bebek ihtiyaç duyduğu kalsiyumu annenin kemiklerinden alabilir ve bu da annenin kemik yapısında zayıflamaya yol açabilir. Doğumdan sonra anne ile bebek arasındaki biyolojik ve duygusal bağ farklı bir boyuta geçerek devam eder. Bebek, annenin sıcaklığına, dokunuşuna, sevgisine, koruyuculuğuna ve ihtiyaçlarının karşılanmasına ihtiyaç duyar. S. Annenin olmadığı durumlarda çocuk nasıl etkilenir ?  C. Anne yokluğu, her yaşta çocuğu az ya da...

Çocuklarda şiddet eğiliminin nedenleri

Çocuklarda şiddet eğiliminin nedenleri   Dünya Sağlık Örgütü (WHO), şiddeti bir kişinin fiziksel güç kullanarak ya da diğer zorlayıcı yöntemlerle bir başkasına zarar vermesine, yaralanmasına ya da ölümüne yol açabilecek eylemler olarak tanımlamaktadır. Bu eylemler mağdurun hem bedenine hem de mal varlığına zarar verebilirken, aynı zamanda psikolojik hasarlara da yol açabilir. Failin mağdurun kültürel değerlerine de zarar vermesi olasıdır.    Son yıllarda yapılan araştırmalar, çocuklar ve gençler arasında şiddet eğilimin in arttığını ortaya koymaktadır. Çocuklarda görülen şiddet eğilimi nin tek bir nedeni bulunmamaktadır. Şiddetin ortaya çıkışında genetik faktörler kadar çevresel etkenler de rol oynamaktadır. Çocuklar genellikle şiddeti ailelerinden ve medya aracılığıyla öğrenmektedirler. 17 şehirde 1850 lise öğrencisiyle yapılan bir çalışmada, katılımcıların %74'ü ailelerinden şiddet gördüklerini ifade ederken, %65’i başkalarına şiddet uyguladığını belirtmiştir. Bu olduk...

Çocuklar hangi yaşta teknoloji kullanmaya başlamalı?, ebeveynler nelere dikkat etmeli

 Bir çocuk hangi yaşta ileri teknoloji medya araçlarını kullanmaya başlamalı? Bu soruya kesin bir yanıt vermek zordur, çünkü medya araçlarını kullanma becerisi sosyal çevre tarafından öğrenilir. Genellikle uzmanlar, internet bağlantılı akıllı telefon ve tabletlerin 13 yaşından küçük çocuklara verilmesinin uygun olmadığını belirtirler. Bunun sebebi, küçük çocukların özellikle sosyal medya platformlarında karşılaşabilecekleri tehlikeleri anlamakta güçlük çekmeleridir. Teknoloji Gelişim üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir  Günümüzde yüksek teknoloji ve iletişim araçları o kadar yaygınlaşmıştır ki, ebeveynlerin çocuklarını bu araçlardan uzak tutması giderek zorlaşmaktadır. Hatta bazı durumlarda 2 yaşındaki bir çocuğa bile oyun amacıyla tablet verilmektedir. Ancak 0-2 yaş dönemi, çocukların zihinsel, fiziksel ve duygusal gelişiminin en hızlı olduğu dönemdir. Bu süreçte, çocukların duyu organları dış etkenlere karşı oldukça duyarlıdır. Teknolojik cihazlardaki hızla değişen görüntül...

Ödev problemi/Notlardaki düşüşü nasıl değiştirebilirsiniz..

   Erdemler bu konuda uç bir örneği temsil ediyor.10 yaşında ki oğulları Aliye yardımcı olabilmem için bana geldiler.Bay ve Bayan Erdem'in her ikisi de gayet başarılı ve maddi yönden de iyiydiler.Onlarin endişesi, oğullarının son zamanlarda notlarindaki ciddi düşüş nedeni yle idi.   Bana hemen Ali'nin okulda herhangi bir davranış problemi olmadığını söylediler. Notlarının gidişatı da her zaman gayet iyi olmuştu. Okulla alakalı hiçbir şeyin eve gelmemeye başlaması hariç Ali, evde de gayet terbiyeli bir çocuktu. Son zamanlarda ödevlerini eve getirmeyi "unutuyor " ve ödevini yapmama fikrinde direniyordu. Ödevlerini yapması için onun derslerinin başına oturtmak, her akşam gittikçe zorlaşıyordu.     Konuşmanın bu noktasında, Ali'nin okul başarısındaki bu düşüş için bir yığın muhtemel sebep düşünmeye başladım. Acaba ADD'li miydi? Ailede, onu duygusal olarak rahatsız eden bir şeyler mi olmuştu? Belki de depresyon geçiriyordu.      ...

Anne Sütünün Dil Gelişimine ve Zihinsel Gelişime Katkıları Neler

Anne Sütünün Dil Gelişimine ve Zihinsel Gelişime Katkıları Neler Emzirmenin dil gelişimine katkıda   bulunduğu pek bilinmeyen bir gerçektir. Bebekler, anne sütünü emerken ağız ve yüz kaslarını güçlendiren egzersizler yaparlar. En az 6 ay boyunca emzirilen çocukların bu kasları gelişir, bu da ilerleyen dönemlerde konuşma yeteneklerini olumlu yönde etkiler. Diş ve çene yapısı üzerinde etkisi Anne sütü almamış ya da altı aydan kısa bir süre emzirilmiş çocuklarda ileriki yaşlarda telaffuz sorunları görülebilir. Ayrıca, ağız ve yüz kaslarının yeterince gelişmemesi yutma güçlüğüne neden olabilir ve bu durum diş ve çene yapısının gelişimini de olumsuz yönde etkiler. Emzik ya da biberon kullanımı, bebeğin anne göğsünden süt emmesi kadar dil gelişimine katkı sunmaz. Zihinsel gelişimle ilişkisi Emzirilen bebeklerin zihinsel gelişimi daha sağlıklı bir şekilde ilerler. Yapılan çalışmalar, anne sütü alan bebeklerin ortalama zeka seviyelerinin daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Bu nede...

Çocuklara para eğitimi

Çocuklara para eğitimi, Çocuklarımıza verilecek iktisat,para eğitiminin ilk basamağını , onlara verilecek harçlıklar teşkil ediyor. Çocuklar 4-6 yaş arasında para kavramının ne olduğunu öğrenirler.  Paranın para çekme makinesinden karşılıksız verildiğini, bakkaldan çikolata ,şeker ve dondurma almaya yarayan bir kağıt olduğunu zannetseler de para ile tanışırlar.   Yaşı kaç olursa olsun çocuğunuza verdiğiniz parayı ve harclığı küçümsememelisiniz. Burada harçlık kavramını tarif etmekte fayda var. Harçlık, çocuğa düzenli olarak günlük veya haftalık verilen paradır . Çocuklara verilen bu para aslında tasarruf eğitiminin en önemli ayağını oluşturur.    Anne babalar, çocuklarına harçlık vermeye başladıklarında, mutlaka kendilerinin ekonomik durumu ile alakalı da bilgi vermeliler.Kısa ve anlaşılır cümlelerle zaman zaman bu hatırlatmalar yapılırsa, çarşıda ve markette alinamayan oyuncağın açıklanması daha kolay olur. Paranın sınırlı ve yetirilmesi gereken bir değer ol...

Çocuk terbiyesinin ehemmiyeti

  Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular ki: “Bir kimse, anasına babasına itaatte, iyilikte bulunursa ne mutlu ona!.. Allâhü Teâlâ, onun ömrünü arttırır, (yani; onu, berekete, geniş maîşete nâil kılar). ” İnsan, anne - babasının kıymetini bilmeli, onlara hizmette kusur etmemeli, onların meşrû olan emirlerine riâyette bulunmalıdır ki mesut, müreffeh bir hayata nâil olabilsin . Ebeveynine hürmet ve meşrû isteklerine itaat etmeyen bir kimse günahkârdır. Ahlâka, İslâm muâşeretine uymayan hâllerde bulunmuş olur. Zamanımızda ebeveynine karşı isyankâr olan kimseler çoktur. Bununla birlikte bu husûsta bir kısım ebeveynin de kusurları yok değildir. Evladına çocukluğundan itibaren güzel bir terbiye vermeyen, onu İslâmiyet dairesinde büyütmeyen, ona karşı güzel bir ahlâk numunesi olmayan anne-babalar, sonra onlardan güzel muamele görmedikleri zaman kendilerini kötülemelidirler. Herkes kendi evladını güzelce terbiye etmeye çalışmalıdır. Denilmiştir ki: “Bir kimseyi anası b...

Korkma bırakır, Sütten ayrılış süreci nasıl olmalı?

 Sena artık 2 yaşına gelmişti. Çok şükür ki 2 yıl boyunca emmişti. Aslında hedefim kızımın 22 aylıkken bıraktırmaktı. Çünkü diğerlerinde de öyle yapmıştım. Bu kitabı okuyarak bıraktırmıştım. Şimdi size kitaptan alıntılar yapacağım. Bu kitapta da aynı benim gibi bıraktırmaya çalışan Zara ile kızından bahsedeceğim.  Zara'nın hedefi Kozan'ın 2 doğum gününden sonra emzirmeyi bıraktırmaktı. Öyle pat diye bıraktırmak ya da iğrendirerek bıraktırmak istemiyordu. Okuduğu tüm kitaplarda buna karşıydı zaten. Bloglar ise salça sürenler, oje sürenler, bilmem ne otu sürenlerin deneyimleriyle doluydu. Ama Kozan'ın emmekten iğrenmesini istemiyordu Zara. Çünkü Koza tam 2 yıl büyük bir aşkla emmiş ,emerken sevmiş, emerken uyumuştu... Acıkınca emmiş, korkunca emmiş, canı her istediğinde emmişti. Böyle bir aşkın hüsranla bitmemesi gerekiyordu. Yani bir şey sürüp"acı oldu"dese ya da"yara oldu" dese incinirdi, üzülürdu onu minik kuzusu. Zara bu konu ile ilgili her şey ama her...

Kardeş kavgaları nasıl son bulacak?

 Kardeş kavgasına çözüm yolları. Çocuklarını kavga ettikleri için getiren bir anne şöyle diyordu"sabah gözlerini  açmalarından, gece yatana kadar, kendilerini tek bir amaca adamış görünüyorlar: Birbirlerini mutsuz etmek. Bu beni şaşkına döndürüyor. Kavgalarını şiddetine, vahşetine, bitmek bilmezliğine hiç anlam veremiyorum. Onlar da mı bir problem var bende mi anlayamıyorum." Bir baba ise,"Evdeki çatışma artık tahammül edemeyeceğim boyuta geldi. Uzun bir günden sonra yorgun eve dönüyorum ki, 3 kızın birbirine bağırıyor, anneleri ise onlara. Sonra hepsi bana koşup birbirlerini şikayet ediyorlar. Kimseden, neden, nasıl hissettiğini duymak istemiyorum! Sadece bunun sona ermesini arzu ediyorum"diyordu üzüntüyle... Bir çoğumuz bunları veya benzerlerini söylüyoruz veya duyuyoruz.Çozumu nasıl olacak; kardeş kavgaları birçok ailenin problemidir. Tüm kardeşler zaman zaman birbirlerinin sinirlerini bozar, atıştır veya tartışırlar.  Kardeş kavgasına çözüm  Kardeş kavgasını müd...