İnatçı olmayan çocuklar yetiştirmek isteyen ebeveynler, bu tür değerlere öncelik verirler. Çocuk doğduktan sonra, ilk günler ve hatta ilk aylar, tamamen sevgi dolu geçer. Ancak küçük bebek, kendini keşfetmeye başladığında durum biraz karmaşık hale gelir.
Çocuklarda inatlaşma genellikle 2 yaş civarında ortaya çıkar. Bu yaş, çocuğun bağımsızlaşmaya ve birey olduğunu fark etmeye başladığı bir dönemdir. Hem kendisini hem de çevresini keşfetmeye çalışır. Bu dönemde konuşmaya başlasa da istek ve düşüncelerini tam olarak ifade edemez. Bu nedenle çoğu zaman ebeveynleri tarafından anlaşılamaz. Genellikle kısa cümleler kurar, ancak ebeveynlerinden uzun açıklamalar dinler. Fakat gelişim aşamasında olduğu için uzun cümleleri anlaması veya takip etmesi zor olur.
Çocuğun duygu ve düşüncelerini tam olarak ifade edebilmesi, belirli bir zaman gerektirir. İnatçılığın temel sebeplerinden biri, çocuğun birey olarak varlığını hissetmeye başlaması ve çevresine bu varlığı hissettirme çabasıdır.
2 yaşındaki bir çocuk, düşünce becerilerini geliştirme sürecinde olduğu için, mantıklı açıklamaları bile anlayamaz. Eğer varlığını ortaya koyamaz ya da kabul görmezse inatçılık devreye girer. Çocuğun varlığı fark edilmediğinde inatlaşma pekişir. Ayrıca çocuğun dinlenmemesi ya da engellenmesi de inadı artırabilir. Cezalandırılmaya çalışıldığında ise bu durum daha da yoğunlaşır. Yoğun tartışmalar, kardeş kıskançlığı ve sağlıksız iletişim, inatçılığın artmasına neden olabilir.
İnatlaşmanın sebepleri nelerdir?
- Bir yaşından itibaren bireyselleşme ve kendi varlığını fark etmeye başlama
- Cezalandırılma
- İsteklerin reddedilmesi
- Aşırı baskıcı ve kuralcı tutumlar
- Israrcı yaklaşımlara maruz kalma
- Ebeveynlerin tutarsız davranışları
- Yanlış ödüllendirme veya cezalandırmalar
- Anne veya babanın inatçı tutumları
- Evde kuralların net olmaması veya çocuğun kurallara uyum sorunu yaşaması
- Bazen herhangi bir neden olmaksızın sırf inatlaşma amacı
- İlgisizlik nedeniyle huysuzluk ve inatlaşma
Anne-baba olarak nelerden kaçınmalıyız?
Tehdit etmeyin, örneğin “ya yersin ya da…” şeklinde ifadelerden kaçının. Sevginizi tehdit unsuru olarak kullanmayın.
Her isteğine hayır demeyin. Onu ikna etmeye çalışmayın, çünkü tam anlamıyla anlamayabilir; inat krizi yaşadığı anlarda zaten sizi duymaz.
İnatlaştığı anlarda tartışmaktan kaçının. Öfke ve kıskançlığını küçümsemeyin ya da alay etmeyin.
Beslenme ve tuvalet eğitiminde baskıcı olmayın, gereksiz konularda kurallar koymayın.
Çocuğu “inatçı” olarak etiketlemeyin.
Ebeveyn olarak neler yapmalıyız?
Bu tür durumlarda çocuğun her halini dikkate alın. Onunla asla alay etmeyin, kendini ifade etmesine fırsat tanıyın.
Anlayışlı bir tavır sergileyerek model olun. Kısa ve net açıklamalar yapın, her zaman etkili olacaktır. Sosyalleşmesini destekleyin, diğer çocuklarla iletişim kurmasına yardımcı olun. Çizim veya boyama gibi yaratıcılığını geliştirecek etkinlikler yaptırın.
Dikkatini başka şeylere yönlendirmeye çalışın. Hoşlandığı şeylerle ilgisini çekebilirsiniz, bu yüzden önceden farklı yönlendirmeler planlayın.
Küçük görevler verin; bu, ona özgüven kazandırır ve kendini keşfetmesine katkıda bulunur. Yapabileceği işlerde sabırlı olun, bazı durumları görmezden gelmeye çalışın.
Sakin kalmaya özen gösterin. Sizin sakin tavrınız ona güven verir ve onu yatıştırır. Yumuşak bir ses tonuyla, olumlu kelimeler kullanarak konuşun. Olumsuz ifadeleri, özellikle “hayır” gibi kelimeleri mümkün olduğunca az kullanın. Çocuğunuza inatlaşmadan nasıl iletişim kurabileceğini göstermek için olumlu bir örnek olun.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.