ÇOCUĞUM SIKILDIĞINDA NELER YAPABİLİRİM?.COCUKLARLA ETKİNLİKLER
Ebeveyn ve öğretmenlerin karşılaştığı en sinir bozucu zorluklardan birisi çocuk"sıkıldım-ne yapabilirim"dediği zaman başlar.
![]() |
Çocuklar sıkılınca yapılacaklar |
Bu bütün çocuklarda yaşanılan bir olay olmasına rağmen başlangıçta bizim şüphelendiğimizden daha karmaşık bir problemdir."Sıkıntının" her zaman çocuğa yeni bir kitap ya da oyuncak vererek çözülemeyeceği açıktır. Çocuk ilk kez sıkıldığında şikayet ettiğinde, ona yeni bir şeyler vererek "problemi çözeriz."Çocuk büyüdükçe, bu taktiği çocuğun sıkıntı hislerini"çözmek"için kullanmaya devam edersek, çocuğun daha önceki gibi bu çözüme tepki vermediğini görürüz ya da bu taktik, çok kısa bir zaman aralığı için etkili olur. Böyle bir yaklaşımın hiçbir şeyi tamamen çözmediği bütün ebeveynlerce bilinir ama bağımlılık gibi bir model yaratır. Ebeveynlerin daha önceleri küçük dozlar vererek başardıklarını sandıkları etkiyle,bu tepkiyi tekrar etmek için gitgide daha yüksek dozlarda kullanmaya başlarlar.
Aslında her iki durumda da model aynıdır. Duyulan ihtiyacı gidermek için"dışarıdan"bir şeye dayanma vardır. Duyulan boşluk sürekli doldurulamazsa, gittikçe boşluğu kendi kendine doldurma azalacaktır. Böylece, dış destekten bağımsız olmaya izin veren iç gücü yükseltmekten ziyade dışarıdan bir desteğe dayanma giderek artar.Ebeveynler önceleri çocukların iç ihtiyaçlarını dış uyarıcılarla cevap vermeye başlarlar. Böyle yaparak, ebeveynler etkili bir şekilde tatmin olmak için kendi içlerinden ziyade dış dünyaya bakmayı öğretirler.
Bu tür bir modeli tanımak çok kolaydır. Fakat çocuğun dışarıya dayanmasından çok, iç gücünü açığa çıkarmasına yardım edebilecek değişik bir model kurmak gerekir.Bu modeli kurmak oldukça zordur.
Çocukta dışarıya dayanma ihtiyacı oluşturmadan mevcut sıkıntısını nasıl giderebiliriz?
Hiçbir şeye kalkışmadan önce"niçin sıkıldığını"anlamalıyız. Çünkü değişik sebeplere uygun farklı tepkiler gerçekleştirmeliyiz.
Bir çocuğun sıkılmasının sebepleri nelerdir?
Birçok sebep vardır. Bu yüzden, her birini göz önünde bulundurursak her duruma uygun cevaplar vermeye çalışabiliriz. Sıkıntı çok fazla"kafa(zihin)" faaliyetinden doğabilir. Kitap okuma, TV seyretme, bilgisayarda oyun oynama ya da benzer faaliyetler yapılırken zihinde enerji yoğunluğu vardır. Çocuklar bu faaliyetlerde bedenlerinden ya da duygularından ziyade kafalarına odaklandıkları için, bu, onlara bir şeylerin kopuk ya da cansız olduğu hissini verir. Böylece Dünya cansız, kasvetli ve sıkıcı görünür.
Çocugunuz sıkıldığında yapabilecekleriniz.
*Çocuğunuzla yürüyüşe çıkabilirsiniz. *Hareketli bir oyun oynayabilirsiniz.*Ya da enerjisini vücuduna götürecek fiziksel bir faaliyet yaptırabilirsiniz.
Bu yapıldığında dünya artık kasvetli ve sıkıcı görünmeyecektir. Çünkü çocuk artık sıkılmayacak ve tatmin olmak için ihtiyaç duyduğu şeyden bir model çıkartmaya başlamış olacaktır.
*Sanat ya da el işi faaliyetleri için birçok teçhizat çok yakınınızda mevcuttur ve bunları kolaylıkla çocuğa da ulaştırabilirsiniz.
*Çocuğun zevk alacağı renkli ,resimli ve fotoğraflarla dolu değişik konularda birçok kitap piyasada vardır.Ona kitap okuyabilir veya onu dinleyebilirsiniz.
*Hayvanlar, kıymetli bir tecrübe kaynağı olabilirler ve bir başkasına karşı sorumluluk duygusunu geliştirmesi için çocuğa sağlıklı araçlar sağlanabilir. Çevremiz bu tür değişik şeylerle doludur. *Bir bitkiye bakabilirler.
*Bir müzik aleti öğrenebilirler.Beraber dinleyebilirsiniz.
Bana göre bunlardan en güzeli doğayı keşfetmek.Cevremizdeki her şeye bakmak incelemek.Bunlar üzerinde saatlerce konuşabilirsiniz veya sadece susmak ve bakmak.Agaclarda neler var incelemek.Topragi, hayvanları her şeyi imcelemek için güzel bı fırsattır. Çocuk çevresindeki dünyayı keşfetme olanağına sahip olduğunda sıkıntı da nadiren ortaya çıkacaktır.
Oyunların, oyuncakların ya da çocuğun öğrenme malzemesi olarak kullandığı şeylerin tipi de sıkılmaya meyletme üzerinde bir etkiye sahip olabilir.
Çocuğun araç gereçlerini seçmede ki prensip şöyle olmalı;
mümkün olduğu kadar yalnızca tek bir özellik için kullanılmak üzere tasarlanmamış"açık uçlu"objeler seçmeliyiz. Bu yaklaşımın ardından devam eden prensip şöyle devam eder. Hayali bir oyun için geleneksel yöntem, değişik şekillerde ve büyüklüklerde tahta parçaları ya da iplik saçlı düğme burunlu el yapımı oyuncak bebeklerle oynamaktır. Bu tür oyuncaklarla oynayarak bir çocuk sınırsız sayıda değişik, çeşitli hayali oyunlar,hikaye manzaraları, karakterleri oluşturabilir. Ancak son yıllarda, eski tahta parçaları ve el yapımı bebeklerin yerini çocukların hayallerini doldurmak için tasarlanmış insanı hayrette bırakan çeşitlilikte oyuncaklar almıştır. Bu yeni oyuncakların akıllıca tasarımı çok beğenilmesine rağmen çocukların bu oyuncaklarla ilişkisine dikkatlice gözlemlendiğinde ilginç bir nokta ortaya çıkar. Bu oyuncaklar ilk başta cezbedici ve hayrete düşürücü olmasına rağmen çocuklar oyuncağın dizaynındaki aşırı detaylı yapısından dolayı imkanlarının çok sınırlı olduğunu keşfederler. Çocuk sabit bir şekille baş başadır onu ya oyuncak kutusuna bırakır ya da başka bir şekile sokmak için kırıp parçalar. Daha sonra da başka oyuncaklar ister. Bu tür detaylı, sabit oyuncaklar kaçınılmaz olarak çok daha çok oyuncaklar için doyurulamayacak bir isteğe yol açar ve çocuk gitgide daha az tatmin olur.
Ancak, bir çocuğun oyunları tahta parçaları, kutular, el yapımı bebekler gibi oyuncaklar da merkezleştiğinde çocuğun hayal melekeleri de gitgide güçlenecektir. Çünkü çocuğun kendi macerasının detaylarını kendisinin sağlaması gerekmektedir. Böyle bir ortamda yetişen çocuk, uzun vadede hayatında etkili olabilecek basit şeylerdeki gizli imkanları görebilmek kabiliyetini geliştirebilir.Sonuç olarak sıkıntı problemimizi korkunç engellerden ziyade hoş karşılanacak fırsatlar gibi görmeye çalışırsak çocuğumuza doğumdan itibaren mutluluğun dış dünyada olan olaylara dayanmadığını sadece bu olaylara ne şekilde tepki verdiğimize dayandığını söylersek ve hayatın çekilecek bir bir cezadan çok, yaşanacak bir macera olduğu düşüncesine verirsek, çocuğumuzun hayatında uzun vadede etkili olacak bir tavrı yerleştirmeye yardım edebiliriz. Bu çocuğun, öğrenerek yaşama ile yaşayarak öğrenmeyi daima istemesini temin edecektir. Hayat hakkındaki bu tutumla birlikte sürekli daha büyük istek sevgi ve zeka açığa çıkacak ve dünyada faydalı etkileri olacaktır.
Kaynak Dr.Lawrence Williams ın Çocuk-Çocugunuzu keşfedin kitabı.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.