Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Annelik

Sabahın ilk ışıklarıyla, Elif Hanım'ın evinde hafif bir telaş başlar. 8 yaşındaki Ayşe, annesine sarılıp "Kalkmaaa!" derken, 5 yaşındaki Kerem, sabah enerjisiyle kanepeden kanepeye zıplamaktadır. 2 yaşındaki minik Zeynep ise gülücükler saçarak yatağında annesini bekler. Elif Hanım mutfağa koşup herkesin sevdiği bir kahvaltıyı hazırlamaya çalışırken bir yandan "Ayşe, pijamanı değiştir!" diye seslenir, bir yandan da Kerem'in ellerindeki kalemle duvarlara sanat yapmasını engellemeye çalışır. Kahvaltıdan sonra sıra oyun vaktine gelir. Çocuklar yere yayılan renkli oyuncakların arasında hayal dünyalarına dalarken, Elif Hanım bu fırsatı değerlendirip hızlıca evi toplar. Ama tabii ki huzur uzun sürmez. "Anne! Kerem benim oyuncağımı aldı!" sesleri yükselir. Bir yandan sorunu çözmeye çalışırken, bir yandan da Zeynep’i oyuncak kutusundan çıkarmak zorunda kalır. Günün en huzurlu anı, öğleden sonra herkesin bir masal kitabının başına toplandığı zamandır. Elif H...

Kaç saat uyuyalım?

  Gece uykusunu iyi alan bir insan ertesi güne, dinlenmiş, daha zinde, mutlu ve sıkıntılardan arınmış olarak başlar. Temiz uyku daha mutlu ve sağlıklı bir günü getirir. Uyumak insanlar için neredeyse yemek içmek kadar enerji verici ve gerekli bir durumdur. Başta beyin olmak üzere, vücut sistemimiz uyku esnasında daha yavaş çalışarak dinlenir, organizmamız bir anlamda kendini bakıma alır. Uyku demek yenilenmek demek Uyku, tıbbi bir terim olarak; “Organizmanın çevreyle iletişiminin geri döndürülebilir şekilde geçici ve periyodik olarak kesilmesidir.” diye tarif edilir. Günlük işlerden yorulan bedenimiz uyku ile gündelik hayata ara vererek; biyolojik ve kimyasal işlemleri sayesinde vücut yapısına zihinsel ve fiziksel güç kazandıran bir restorasyon döngüsüdür. Dinimize göre ise; küçük ölüm olarak tanımlanmaktadır. Kuran-ı Kerim’ de gece, uyku ve gündüz için; “ Sizin için geceyi örtü yapıp, uykuyu istirahat kılıp, gündüzü de çalışma zamanı yaptık.” diye buyrulmaktadır. Uyku hafif ölüm, ...

Toprak Giderse Vatan, Zihin Giderse Gelecek Kaybolur

  Çanakkale… Bugüne kadar çokça yazıldı, anlatıldı. Haliyle zihinlerde fazlaca yer edinmiş olabilir. Fakat ne kadar anlatılsa, anlata anlata dil yorulsa da az geliyor. Fedakârlık kelimesinin tam olarak manasını bulduğu bu topraklarda Çanakkale, bir fazla anlatılsa, daima bir eksik kalıyor. Anlatacağımız mevzu, gelecekle alakalı. Konumuz, cephede mücadeleye koşan gençler. Zira Çanakkale, Anadolu’nun geleceği demekti. Gençler de o geleceğin teminatıydılar. Osmanlı Devleti’nin, İslam’ın nuruyla yükselmeye başladığı günlerden itibaren Batı, sürekli Müslüman fütuhatını hissediyordu. Ticaret yolları, Osmanlı’nın elindeydi. Ta ki coğrafî keşiflerle beraber yeni, deniz aşırı ticaret yollarının keşfedilmesine kadar, bu böylece devam etti. Sömürgelerinden aldığı kaynaklarla zenginleşen Batı’nın özgüveni, yerine gelmiş gibiydi. Bundan sonra hedef, Osmanlı toprakları, İslam beldeleri olacaktı. Siyasî ve askerî her türlü mücadeleye hazırdı Osmanlı. Gerekeni yapmaktan hiçbir zaman çekinmeyen hal...

Türk Çayının Tarihi: Doğu Karadeniz’den Dünya Liderliğine Uzanan Yolculuk

 Çay, binlerce yıldır misafirperverliğin, dostluğun ve muhabbetin simgesi olmuştur. Üşüdüğümüzde, yorulduğumuzda ya da sıcak bir dost sohbetine ihtiyaç duyduğumuzda hep yanımızda olan bu özel bitki, yediden yetmişe herkesin keyifle tükettiği bir içecektir. Günün her saatinde sofralarımızda yer bulan çay, adeta günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Çay cenneti olan ülkemizde yalnızca Doğu Karadeniz’de yetiştirilen bu değerli bitki, Türkiye’nin dört bir yanında özenle demlenir ve büyük bir keyifle içilir. Dünyanın farklı dillerine Çincedeki “ç’a” (tcha) ve “t’e” (theh) kelimelerinden geçen çay, Türkler tarafından “çay,” Ruslar tarafından “chay,” Araplar tarafından “şây,” Japonlar tarafından “cha,” Avrupalılar tarafından ise “tea” olarak adlandırılır. Bu eşsiz bitki, kışın yapraklarını dökmeyen, bol yağış alan, dumanlı ve nemli iklimlerde yetişen küçük bir çalı türüdür. Çaygiller (Theaceae) familyasına ait olan çay, Hindistan, Çin, Sri Lanka, Bangladeş ve Japonya gibi ülkelerde ...

Y Kuşağı Kimdir? Özellikleri ve Onlarla Etkili İletişim Yolları

 Y Kuşağını Anlamak: Nereden Başlamalıyız? Bu yazıda Y Kuşağını daha iyi anlamak için onların genel özelliklerini ele alacağız. Bu bilgiler ışığında, bir Y Kuşağı bireyiyle daha sağlıklı bir iletişim kurabileceğinizi umuyorum. Körfez Savaşları, anne-babanın uzun iş saatleriyle birlikte her ikisinin de çalışması, “hemen şimdi” anlayışı, internet, iPod, PlayStation ve cep telefonu, bu kuşağın büyüdüğü dönemin anahtar kavramları olarak öne çıkıyor. Y Kuşağı Çocukları Nasıl Yetişti? Teknolojiye mesafeli, kanaatkâr ve otoriteye saygılı bir kuşağın çocukları olan Y Kuşağı, “Ben çektiğim sıkıntıyı çocuğum çekmesin” anlayışıyla yetiştirildi. Anne-babalarının bu hassasiyetiyle birçok imkân sunulmuş, çoğu zaman her istekleri yerine getirilmiştir. Y Kuşağının Karakteristik Özellikleri Y Kuşağı, önceki nesillere göre daha bireyci ve özgüveni yüksek bireylerden oluşur. Özerklik, hayatlarında önemli bir yer tutar ve hayallerinin peşinden gitmekten çekinmezler. Girişimcilik konusunda cesur olmala...

Kitap seçerken ilk izlenim ne olmalı?/kitap okurken nelere dikkat etmeliyiz ve nasıl okumalıyız?

Kitabın sayfalarını seri bir şekilde çevirin. İçerisinde fark ettiğiniz vurgulu yazılmış ifadeleri okuyun. Varsa resim ve tablolara göz gezdirin, ihtiyaç duyarsanız herhangi bir bölümden birkaç sayfa okuyun. Okuduğunuz bilgilerin aklınızda kalması için, okumayı sevmek için, okuma alışkanlığı kazanabilmek için, bilinçli bir okuyucu olabilmek için, okuma konusundaki ihtiyaçlarınızı giderebilmek için, okurken sıkılmadan usanmadan okuyabilmek için neler yapabiliriz? Öncelikle okuma işini asla ertelemeyin. İlk fırsatta hemen okumaya başlayın. Okumak için uygun ortam oluşturun.  Okuma sırasında sosyal medyadan uzak durun. Herhangi bir şeyin dikkatinizi dağıtmasına ve motivasyonunuzu bozmasına izin vermeyin. Oturduğunuz yer rahat olsun. Bulunduğunuz ortamın ışığına ve havalandırmasına dikkat edin. Ama her şeyin tam olmasını bekleyerek okumayı ertelemeyin. Seyahat sırasında dahi oturarak veya ayakta okuyun. Okumakla ilgili hiçbir durumu okumamak için bahane etmeyin. Okumak için sürekli fır...

Kedilere neden aşı yapılır?/kedi aşı takvimi /Apartmanda kedi beslenir mi?

 Kedilere neden aşı yapılır?  Kedilerin bağışıklık sistemini hastalıklara karşı güçlendirmek için belirli aralıklarla aşı yapılır. Bu aşılar, kedileri bakteri ve virüslere karşı korur. Aşılar sayesinde vücut, antikor adı verilen koruyucu maddeler üretir. Yeterli düzeyde antikor oluşması için aşıların düzenli olarak tekrarlanması gereklidir. Kedi aşı takvimi 6-8 haftalık: İç ve dış parazit tedavisi 8-10 haftalık: Karma aşı 9-11 haftalık: Lösemi aşısı 10-12 haftalık: Karma aşının tekrarı 11-13 haftalık: Lösemi aşının tekrarı 12-14 haftalık: Kuduz aşısı Apartmanda kedi beslenir mi?  Kırsaldan şehre göç eden insanlar gibi, hayvanlar da apartman yaşamına uyum sağlamak zorunda kalır. Köyde serbestçe dolaşan kediler, apartmanlarda dört duvar arasında yaşamaya alışmaya çalışır. Her apartman ve sitenin belirli kurallar içeren bir yönetmeliği bulunur. Bu yönetmelikte evcil hayvan beslenmesine dair kısıtlamalar olabilir. Ancak böyle bir kural yoksa, gerekli sorumluluklar alınarak ap...