Zorbalığın Gölgesindeki Dostluk
Bir zamanlar küçük bir kasabada, aynı sınıfta okuyan üç yakın arkadaş vardı: Hülya, Seda ve Büşra. Her gün birlikte okula giderler, ders aralarında neşeyle sohbet ederlerdi. Ancak, bir gün sınıflarına yeni bir öğrenci katıldı. Adı Sarp’tı ve kasabanın en güçlü çocuklarından biriydi.
Sarp, okulun ilk gününden itibaren sınıfta kendine bir yer edinmeye çalıştı, ancak bunu arkadaşlarına zorbalık yaparak elde ediyordu.
Hülya, Seda ve Büşra, ilk başta Sarp’ın onları rahatsız etmeyeceğini düşündüler. Ancak, zamanla Sarp, özellikle Büşra'ya takılmaya başladı. Büşra’nın uzun, dalgalı saçları ve sakin tavrı, Sarp’ın alay konusu olmuştu. "Sana kuaför bulmamız lazım, bu saçlarla böyle gezilmez!" diye dalga geçiyordu.
Hülya ve Seda, Büşra’ya destek olmaya çalışsalar da, Sarp’ın zorbalıkları gitgide daha dayanılmaz hale geliyordu. Sarp, Büşra’nın eşyalarını saklamaya, onun hakkında dedikodular yaymaya başladı. Büşra ise bu durumdan dolayı içine kapanmaya başladı, eski neşesi kaybolmuştu.
Bir gün Büşra, Hülya ve Seda’ya dert yandı: "Artık okula gelmek istemiyorum. Sarp yüzünden kendimi çok kötü hissediyorum." Hülya ve Seda, Büşra’yı teselli etmeye çalıştı. Onu yalnız bırakmayacaklarına ve birlikte bir çözüm bulacaklarına dair söz verdiler.
![]() |
Zorbalığa çözüm yolları |
Ertesi gün, Hülya ve Seda, sınıftaki diğer arkadaşlarıyla konuşmaya başladılar. Sarp’ın davranışlarının kabul edilemez olduğunu ve buna karşı birlikte durmaları gerektiğini söylediler. Sınıf arkadaşları da bu zorbalığa daha fazla göz yummak istemediklerini belirttiler.
Bir hafta boyunca, sınıftaki herkes Sarp’ın zorbalıklarına karşı sessiz bir direniş başlattı. Sarp, Büşra’ya ya da başkalarına zorbalık yapmaya çalıştığında, herkes onu görmezden geldi, Büşra’ya destek oldu. Zamanla, Sarp’ın gücü azalmaya başladı. Kimse onun yanında yer almıyor, onun sözlerine kulak asmıyordu.
Sonunda Sarp, bu tutum karşısında pes etti. Hülya, Seda ve Büşra, zorbalığın karşısında birlikte durarak onu yenmeyi başarmışlardı. Büşra, arkadaşlarının desteği sayesinde yeniden kendine güven kazandı ve okulda huzurlu günlerine geri döndü.
Bu hikaye, zorbalığın her ne kadar güçlü görünse de, dostluğun ve dayanışmanın gücüyle alt edilebileceğini gösterir. Birlikte durduğunuzda, hiçbir zorba sizi yıkamaz.
Zorbalığın üstesinden nasıl gelinebileceğini ve dostluğun önemini vurgulayan bir öykü oldu.Okullar açılıyorken hepimizin çocuklarımıza okuması ve anlatması gereken bı konu bu.Hepimizin çocuklarının sınıflarında bizden daha güçlü olduğunu zanneden çocuklar olabilir.
Zorbalıkla başa çıkmanın yolları nelerdir?
1.Mutlaka anlat;ailemize ve öğretmenimize arkadaşımızın yaptığını mutlaka anlatmalıyız.
2.Umursama; arkadaşımızın söyledikleri doğru değil.Biz kendimizi sevmeliyiz.O ne derse desin farklılıklar bizi biz yapar farklı olduğumuz için Büşrayız.
3.Dik dur;Ona "git burdan, sakın yapma,yavaş ol"diye uyarıp uzaklaş.Sakın onun söylediklerinden dolayı kamburlasip kendini üzgün hissetme.
4.Oradan uzaklaş.Sana ne söylerse söylesin yaptığın şeye devam et.Dersini yap,oyununu oyna.Arkadasının yanında durma.
5.Kendinin farkına var.ve güçlü yönlerini bul.Mutlaka bizim daha başarılı olduğumuz yonlerimiz var.Biricik ve özel olduğunu unutma.
6.Her zorbanın kendi sıkıntıları vardır.Onun derdi seninle değil bunu unutma.O yüzden onu anlamayabiliriz ama asla onun yaptığı gibi bizde kimseye kötü davranmamalıyız.
Çocuk gelişimi yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.
P👏👏👏
YanıtlaSil