YanlışMerhametin Bedeli
Merhamet mi, Zaaf mı?
Çocuk eğitimi özen ve denge isteyen bir süreçtir. Ebeveyn olarak sevgimizi göstermek isterken bazen farkında olmadan onların gelişimine zarar verebiliriz. Bu yazıda, geçmişten ibretlik bir örnekle “yanlış merhametin” ne gibi sonuçlar doğurabileceğine değineceğiz. Türk edebiyatının duayen isimlerinden Kemalettin Tuğcu’nun kendi hayat hikâyesi bu konuda bizlere önemli dersler sunuyor.
Bir Hayat Hikâyesinden Alınacak Dersler
Kemalettin Tuğcu, yüzlerce eseriyle tanınsa da, kendi yaşamı belki de yazdıklarından daha çarpıcıdır. Hayatının merkezinde acı vardır ve o acıyı kalemiyle hafifletmeye çalışmıştır. Kendi ifadeleriyle:
“Yazdıklarım, beni üzen gerçekleri hafifletmenin yoluydu. Kimseyi üzmek istemedim.”
Kendi yaşadığı derin bir olaydan bahseder:
“Doğduğumda ayaklarım içe dönüktü. Ailem, tedavi için bir çıkıkçıya götürdü. Şahnazal isimli bu kişi ayaklarımı düzeltti ama ağrılı bir süreç olacağını, sargıların iki ay açılmaması gerektiğini söyledi.
Ancak annem babam çığlıklarıma dayanamadı. Sargılar erken açıldı ve ayaklarım yeniden sakat hale geldi. Tüm hayatım bu hatanın acısıyla geçti.”
Yanlış Merhametin Uzun Vadeli Bedeli
Bu yaşanmışlık, biz ebeveynler için çok önemli bir uyarı niteliğindedir. Bazen çocuklarımızın gözyaşına dayanamayız. Ama acı veren şey bazen bir iyileşme sürecidir. O esnada gösterilen zaaf, bir ömür sürecek yaralar açabilir.
Günlük Hayatta Kullandığımız Riskli Cümleler
Çocuklarla kurduğumuz iletişimde sıkça kullandığımız bazı ifadeler de bu yanlış merhametin göstergesidir:
“Canın ne istiyorsa onu yap.”
“Senin fikrin en önemli, nasıl istersen öyle olsun.”
“Yeter ki üzülme, her istediğini yaparım.”
“Sen karar ver, ben senin yanındayım.”
Bu sözler iyi niyetlidir; ama çocukların gelişiminde otoriteye, rehberliğe ve doğru yönlendirmeye ihtiyaçları vardır. Her isteği yapılan, her kararı kendi alan çocuk, gerçek hayatla yüzleştiğinde zorlanacaktır.
Eğitim, Tesadüflere Bırakılamaz
Çocuklar eğitim sürecinde zaman zaman zorlanırlar. Bu zorluklar onların gelişimlerinin doğal bir parçasıdır. Özellikle manevi eğitim, çoğu zaman sabır ve kararlılık ister. Biz ebeveynler bu süreçte çocuklarımızın ağlamalarına, isteksizliklerine rağmen doğru olanı yapmalıyız.
Tıpkı bir iğne vurulurken canı yansa bile kolunu tutuyorsak, ruhsal gelişimi için de gerektiğinde sıkı durmalıyız.
Çocuklarımızın Manevi Yönüne Daha Fazla Özen Göstermeliyiz
Ebeveynler olarak çoğu zaman çocuklarımızın dünyevi başarısını ön planda tutuyoruz. Ancak esas olan, ahlâklı, huzurlu ve değerlerine bağlı bireyler yetiştirmektir. Sadece akademik başarıyla değil, manevi gelişimleriyle de yakından ilgilenmeliyiz.
Sonuç: Merhamet Sabırla Değer Kazanır
Merhamet, ancak yerinde ve sabırla gösterildiğinde çocuklarımızı büyütür. Onları, geleceğe güçlü, bilinçli ve huzurlu bireyler olarak hazırlamak için kararlı ve bilinçli ebeveynlik yapmalıyız.
Kemalettin Tuğcu’nun hikâyesi bir uyarıdır: Gereksiz merhamet, büyük bir hayat eksikliğine sebep olabilir. Bu yüzden sevgi kadar irade de çocuk eğitiminde vazgeçilmezdir.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.