Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kaptan ve Deniz Feneri Hikayesi/Bağışlamak

KAPTAN VE DENİZ FENERİ HİKAYESİ Çoğu kez biz de bu denizci kaptanı gibiyiz; dik başlı ve inatçı olabiliyoruz. Değişmemek için her türlü sebep bulabiliyoruz."Beni çok fazla üzdüler. Bana karşı çok fazla hata yaptılar. Bağışlamayacağım!"NEDEN AFFEDEYİM deriz.Hikayemizde sebebi; Karanlık bir gecede yolculuk yapan bir geminin kaptanı hikayesi bu... Kaptan birden bire tam önünde parlak bir ışık fark eder ve geminin kendi gemisi ile aynı rotada olduğunu görür. Telsize yönelir ve gelen aracın rotasında 10 derecelik doğuya bir kayma isteyerek acil bir mesaj yollar.    Birkaç dakika sonra, geri bir mesaj gelir. Mesaj "yapamayız, odanızı 10 derece batıya değiştirin" der.     Kaptan sinirlenir. Üstü kapalı bir mesaj daha yollar."Ben denizci bir kaptanım . Rotayı değiştirmenizi istiyorum." Birkaç dakika sonra cevap gelir,"Ben 2.sınıf bir denizciyim. Yapamam. Rotanızı değiştirin."     Kaptan şimdi daha fazla hiddetlenir. Son bir mesaj yollar....

En iyi Anne kim? Çalışan kadın mı evde çocuğu ile ilgilenen mi?

EN İYİ ANNE KİM? ÇALIŞAN KADIN MI EVDE COCUGUNA BAKAN MI? Kim şu en iyi anne dediğimiz kişi?  Bebeğini hiç ağlatmayan mı?  Yoksa bebeği bir göğsüne emerken diğer göğsünden fasur fosur süt taşan kişi mi? Ya da sabahtan akşama kadar oyun oynayan, en iyi orijinal oyunları bulan mı?  En iyi anne, en güzel yemekleri yapan, bir yumurtadan türlü türlü figürler yapıp süslü tabaklar hazırlayan kişi olmalı belki de. Çocuğu yemek seçmeyen anne mi en mükemmel, sabaha kadar deliksiz uyuyan mı?  Buldum çocuğunu tam 18 aylıkken tuvalet alıştıran anne olmali en mükemmeli! Belki de hiç televizyon izlettirmeyendir en iyisi. Sence kim bu en iyi anne? Kim biliyor musun? Okuyup görelim bakalım kimmiş... Birçok mail aldım, görüşmeler yaptım. Hepsinde" ben kötü bir anne miyim" kaygısı vardı. Çünkü hiçbir şey hayallerimizdeki gibi olmuyordu.Sahi ne hayal etmiştik biz? Mis kokulu bebeğimiz beşiğinde mışıl mışıl uyuyacaktı. Biz onun melek gibi uyuyuşunu izlerken huzuru bulacaktık....

Hayatta kalmak için psikolojinin etkisi nedir?

  Hayaliniz ve hedefiniz dokunuzun ve hücrelerinizin bir parçası haline geldiğinde, karşınıza çıkan hiçbir şey sizi durduramayacak.  HAYATTA KALMAK İÇİN PSİKOLOJİNİN ETKİSİ  Steven Callahan 1982 senesinde tek başına yelkenli ile Atlantik'i geçmeye çalışırken kaza geçirdi ve teknesi bakmaya başladı. Bir cankurtaran botuna sığınmayı başardı. Ama ne bulduğun yer gemilerin rotasının üzerindeydi, ne de botunun kontrolünü elinde tutabiliyordu. Üstelik erzakı çok azalmıştı. Hayatta kalmak için görünürde çok az şansı vardı.     Ama kazadan tam 76 gün sonra botunun üzerinde buldukları Callahan hala yaşıyordu. Yola koyulduğu zamankinden çok daha zayıf ve güçsüz bir halde olsa da hayattaydı.      Nasıl hayatta kaldığının hikayesi büyüleyiciydi. Nasıl balık tutmayı başardığı, güneşe karşı cildini nasıl koruduğu konusundaki deneyimleri çok ilginçti.Callahan hayatta kalmak için deniz suyunu bile buharlaştırmayı başarmıştı.      ...

Dünyanın en büyük bilgisayar üreticisi Dell bilgisayar

bilgisayar aşkı  DÜNYANIN EN BÜYÜK BİLGİSAYAR ÜRETİCİSİ   Genç bir adam, annesinin ve babasının isteği üzerine o yıl Teksas üniversitesinde öğretimine başlayacaktır. Ama kafası arabasının arka koltuğunda duran bilgisayardadır.Austin'deki yurt odasına yerleşir yerleşmez, bilgisayarın içini açar ve incelemeye başlar.     Piyasadan 3.000 dolara satın aldığı bu bilgisayarın içindeki parçalarının değeri sadece 600 dolardır. Kafasından basit bir matematik yapar ve "ben bu bilgisayarı tüketiciye nasıl daha ucuza satabilirim?" diye düşünür.      Okul açılır ve bir süre sonra dersler kötü gitmeye, notlar düşmeye başlar. Bunu öğrenen anne ve babası, bir sabah ona haber vermeden uçağa atlayıp Austin'e gelirler ve havaalanından kendisini ararlar. Genç Michael, parçalarına ayırdıgi bilgisayarları arkadaşının odasındaki banyoya doldurup perdesini çeker. Ailesi gelir ve işte orada belki de hayatının en önemli anlarından birisini yaşar. Babası doğrudan söze girer...

Azmin elinden hiç bir şey kurtulamaz./Kurt ve köpeğin hikayesi

AZMİN ELİNDEN HİC BİR SEY KURTULAMAZ  Çelimsiz ve aç bir kurt, soğuk bir günün sabahı köyün yakınlarında dolaşırken, besili ve karnını iyice doymuş bir köpekle karşılaştı. "Söylesene dostum" dedi kurt,"nasıl böyle tombul olabiliyorsun?" "İnsanlar beni besliyorlar."diye cevap verdi köpek. "Hepsi bu kadar mı?" diye alaylı bir ifade ile sordu kurt. "İşin çok zor olmalı öyleyse." "Hayır."dedi köpek."Yaptığım tek şey, geceleri bahçeyi beklemek." "Bunun için mi sana yemek veriyorlar?" dedi kurt.  "Eğer hepsi buysa ben de sana yoldaş olurum. Sen dışarıda yiyecek bulmana ne demek olduğunu bilemezsin." "Sahibim şüphesiz seni de besler."dedi köpek.  Kurt, köpeğin halini imrendi ve beraberce köpeğin bekçilik yaptığı yere doğru gittiler. Bahçeye girer girmez kurt, köpeğin boynundaki bir ize dikkat kesildi. "Baksana dostum, boynundaki tüylere ne oldu?" "Zincir tüylerimi döktü....

Bir şeyi istemek/Çaresizseniz,çare sizsiniz

ÇARESİZSENİZ, ÇARE SİZSİNİZ.BİR SEYİ YETERİNCE İSTEMEK Bir kurbağa yaralanmış ve toprak yoldaki ufak bir çukurun içinde kalmıştır. Bütün gayretine rağmen dışarı çıkamaz. Diğer kurbağalar da arkadaşlarını dışarı çıkartamazlar. İhtiyaçlarını karşılamak için su ve yiyecek getirirler. Birdenbire bir ses duyulur ve yolda bir kamyon belirir. Kamyon kurbağanın olduğu çukura doğru ilerlemektedir. Kurbağalar etrafta çığlıklar atarak telaşla ve çaresizlikle zıplar durur. Kamyon tam çukurun içinden geçmek üzereyken, yaralı kurbağa zıplar ve çukurdan çıkmayı başarır. Arkadaşları şaşkınlıkla sorar"hani çukurdan çıkamıyordun". Yaralı kurbağa ise "çıkmak zorundaydım, başka çarem yoktu" der.   Çaresizlik bir sıçrama tahtasıdır. Köşeye sıkıştığımızda başka çaremiz kalmadığında bir anda çözümler üretmeye başlarız. Bir şeyin yeterince istiyorsanız, bir yolunu bulursunuz. Güçlü arzularınız varsa, hiçbir problem sizi durduracak kadar büyük olamaz. Sevdiğiniz işle gelen bir b...

Sizin yeteneğiniz nedir?Yahya Kemal Beyatlınin yaşamından bı hikaye

SİZİN YETENEGİNİZ NEDİR? Bir gün geç bir delikanlı Yahya Kemal Beyatlı'ya gelerek; " üstad ben ya ressam ya da şair olacağım. Henüz bir karar veremedim .Kararım da bana yardımcı olur musun?"der . Yahya Kemal Beyatlı, delikanlıya ; Resimlerin ve şiirlerin yanında mı?diye sorar. Delikanlı;" şiirlerim yanımda". der ve Beyatlı'ya gösterir. Yahya Kemal şiirleri okuduktan sonra, delikanlıya şöyle der:" sen ressam ol evladım."  Delikanlı şaşırır ve"Ama daha resimlerimi görmediniz ki?" der Yahya Kemal Beyatlı cevap verir  "Ama şiirlerini gördüm." Bir adamın ne kadar büyük olduğunu, hayallerinin büyüklüğüne bakarak anlayabilirsiniz. Hepimizin hayalleri var. Hepimiz hayattan bir şeyler istiyoruz, önemli başarılar elde etmek ve saygınlık kazanmak istiyoruz. Hiç kimse kendini gösteremediği, kendini yaşayamadı, mücadeleden yorgun düştüğü, çıkmazlar arasında geçen bir yaşam hayal etmez. Herkes hayatıyla farklı bir şeyler yapmayı h...